8 Kasım 2009 Pazar

Sonunda Ulaştık:) evet arkadaşlar üniversitemizin kuruluşundan bu yana satranç kültürünü yaşatabileceği ilk "satranç kültürü odası" faaliyete hazır!

ADRES : Çınaraltı ,No:5 ( villaparkın hemen üst kısmı)

Arkadaşlar evett çabaladık ve sonucunu aldık. Üniversitemize, satranç kültürünü aşılama ve varsa ön yargıları kırma misyonuyla kurduğumuz satranç kulübümüzün ilk meyvesi "satranç kültürü odası" faaliyete girmiştir.

Satrancı bilen,öğrenmek isteyen,iddalı, iddalı olabilirim ilerde ...., en azından satranç kültürü tanımak istiyorum diyebilen her Eskişehir Osmangazi Üniversiteli öğrenci arkadaşlarımızı bekliyoruzzzzzz.

Odamız yeni düzenlemeye kadar, sizlerden uzak kalmamak ve bir an önce tanışmak adına şuan için sadece öğle araları açık kalacaktır. Sizlerin desteğini hissetmek odamızın etkin kullanım alanını arttırmayı hedefliyoruz.

Gelişemelerden haberdar olmak için iletişim adresimize emailinizi bırakmayı unutmayın!

13 Ekim 2009 Salı

Dünyanın gelmiş geçmiş en efsane satranç ustası..

Garry Kimoviç Kasparov


Gelecek bu adamın ellerinde yatıyor..(kasparov için eski dünya satranç şampiyonu mikhail botvinnik bu sözü sarf ediyor)kasparov henüz 11 yaşındayken botvinnik bu sözü söyler..kim derdiki bu adam 15 yıl üst üste dünya şampiyonu olacak...evet şimdi dünyanın en usta satranç oyuncusunun hayatını irdeleyeceğiz...

Garry Kasparov Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 1963 yılında doğdu. Henüz altı yaşındayken, satranç oynamaya başladı ve çocuk dahi olarak yeteneklerini sergilemeye başladı. Kasparov'daki parıltı ve zeka eski dünya satranç şampiyonu (1948-1957, 1958-1960 ve 1961-1963) Mikhail Botvinnik'in dikkatini çekti. Kasparov yetenekli çocuklara açık olan Botvinnik'in satranç okuluna davet edildi. Okulda Kasparov en yetenekli hocalar ve öğrencilerle satranç çalışmalarına devam etti. Bu okulun eski öğrencileri arasında Anatoly Karpov ve Arthur Yusupov 'da vardı.

Kariyerinin başlangıcı
Kasparov, Mihail Botvinnik'in satranç okulunda satranç eğitimini almıştır. 13 yaşında 9 üzerinden 7 puan alarak 1976 yılında Tiflis'te gerçekleştirilen Sovyet Küçükler Şampiyonası'nı kazanmıştır. Sonraki yıl da bu başarıyı tekrarlayarak ve 9 üzerinden 8,5 puan almıştır.1978 yılında Kasparov, Minsk'teki Sokolski Memorial turnuvasına katıldı. Buraya dışarıdan davet edilmişti fakat birinci sırayı alarak master unvanını almıştır. Kasparov bu başarısını hayatının dönüm noktası olarak değerlenmiştir ve bu durumun, satrancı meslek olarak seçmesinde kendisini yüreklendirdiğini belirtmiştir. Bir yazısında "Yaşadığım sürece Sokolski Memorial'i hatırlayacağım" demiştir.

Kasparov FIDE sıralamasında hızla yükselmiştir. Rusya Satranç Federasyonu'nun dikkatsizliği ile Garri Kasparov, henüz derecelendirilmemişken, Banya Luka'da büyükusta turnuvasına katılmıştır (federasyon bunun küçük bir turnuva olduğunu sanmıştı). Bu üst düzey turnuvada 2595 geçeci puan elde etmeyi başarmıştır. Bu, Kasparov'un üst düzey oyuncular arasına yükselmesine yetmiştir.Bir sonraki yıl 1980'de Batı Almanya, Dortmund'daki Dünya Küçükler şampiyonasını kazanmıştır.Bu sıralarda Kasparov dünya şampiyonu Anatoli Karpov ile oyun oynama şansı arıyordu. Ama öncesinde Adaylar Turnuvasını geçmesi gerekiyordu.

1984 Dünya Şampiyonası 1984'te Anatoli Karpov ile Garri Kasparov arasında oynanan Dünya Şampiyonluğu maçı, ortaya çıkan sonuç itibariyle satranç tarihindeki en tartışmalı maçlardan biri oldu. Kazandığı oyun sayısı 6'ya ulaşan tarafın şampiyon olacağı maça Karpov çok iyi başladı ve ilk 6 maçta 4 galibiyet alarak 4-0'lık skoru yakaladı. Karpov'un kazanması için sadece 2 oyun daha alması yeterliydi ama Kasparov buna izin vermemek için elinden geleni yaptı. Arka arkaya 17 maç berabere bitti ve sonunda Karpov bir galibiyet daha aldı ve skoru 5-0 yaptı. Şampiyonluğa ulaşması için önünde sadece 1 galibiyet kalmıştı. Daha sonra 32. oyuna kadar yine beraberliklerle geçti ve Kasparov sonunda ilk galibiyetini aldı.Bu noktadan sonra Kasparov'dan 12 yaş büyük olan Karpov fiziksel olarak neredeyse tükenmişti. Maç boyunca toplam 10kg verdi. Birkaç oyun sonra Kasparov üst üste 2 galibiyet daha alıp skoru 5-3'e getirdi. Maç sırasında birkaç kere hastaneye kaldırılan Karpov'un durumu iyi değildi. Karpov her ne kadar iyi olduğunu ve maça devam etmek istediğini söylese de doktorlar durumunun iyi olmadığını ve devam edemeyeceğini söylüyorlardı. Kasparov ise 5-3 geride olmasına rağmen son 2 oyunu kazanmış olmanın verdiği moralle maçın favorisi olduğunu düşünüyordu ve maça devam etmek istiyordu. Ama FIDE Başkanı Florencio Campomanes iki youncunun da maça devam etmek istemesine rağmen, maçın uzunluğu nedeniyle iki oyuncunun da sağlığının zorlandığı gerekçesiyle maçın iptal edildiğini ve yeni maçın birkaç ay sonra yapılacağını açıkladı. Böylece ilk defa bir Dünya Şampiyonluğu maçı sonuç elde edilmeden bitirilmiş oldu.

1985 Dünya Şampiyonası ve Sonrası İkinci Kasparov-Karpov maçı 1985 yılında 24 maç üzerinden organize edildi. 12,5 puana ulaşan ilk oyuncu şampiyonluğa ulaşmış olacaktı. 12-12 beraberlik durumunda ise son şampiyon olan Karpov unvanını koruyacaktı.Kasparov maça iyi başladı ve ilk oyunu kazanarak durumu 1-0 yaptı. İki beraberlikten sonra Karpov toparlandı ve üst üste iki galibiyet alarak skoru 2-3 yaptı. Daha sonraki oyunlarda son maça gelinene kadar Kasparov 2, Karpov ise 1 galibiyet alabildi. Böylece skor Kasparov lehine 12-11 oldu. Karpov'un unvanını koruyabilmesi için bu oyunu alarak 12-12 beraberliği sağlaması gerekiyordu. Karpov oyunu kazanmak için saldırgan bir strateji izledi ama Kasparov 26. ve 31. hamlelerde iki tane piyon fedası yaparak oyunu karmaşık bir hale soktu ve Karpov 36. hamlede büyük bir hata yaparak bir taş kaybetti ve birkaç hamle sonra terk etti. Böylece maçı 13-11 kazanan Kasparov, Kaprov'un 10 yıllık Dünya Şampiyonluğna son verdi. Kasparov 22 yaşında Dünya Şampiyonu olarak tarihteki en genç Dünya Şampiyonu oldu (daha önceki en genç şampiyon 1960'ta 23 yaşındayken Botvinnik'i yenerek şampiyonluğa ulaşan Mikhail Tal'dı).1986 yılında Karpov'la Londra ve Leningrad'da yaptığı rövanş maçını 12,5-11,5 kazandı. 1987 yılında İspanya'da yeni bir maç yaptılar. Diğer maçlardan daha çekişmeli geçen bu maçın skoru 23. oyunun sonunda 12-11 Karpov'un lehineydi. Son oyunda Kasparov'a mutlak bir galibiyet gerekiyordu. O ana kadar 23 oyunda sadece 3 oyun kazanabildiğini dikkate alırsak bu çok zor bir görevdi. Ne var ki oyuna beklenmedik şekilde sakin Reti açılışıyla başlayan Kasparov son oyunu kazandı ve skor eşit olmasına rağmen unvanını korumuş oldu. 1990 yılında yapılan maçta bu sefer Kasparov unvanını daha rahat bir şekilde korudu. Kasparov 1993 yılında unvanını Nigel Short'a ve 1995 yılında New York'ta "Dünya Ticaret Merkezi"nin en üst katında Viswanathan Anand'a karşı korudu.2000 yılında FIDE'den ayrı olarak "Brain Games"in organizasyonu altında yaptığı maçı Vladimir Kramnik'e karşı kaybetti. Buna rağmen hale tartışmasız bir biçimde dünyadaki en iyi oyuncu olma üstünlüğünü sürdürmektedir.

Emeklilik Garry Kasparov, Linares turnuvasını birinci bitirdikten sonra 10 Mart 2005 gunu duzenlenen basın toplantısında, aktif satrancı bıraktığını açıklamıştır. Kasparov'un açıklamasına rağmen FIDE, kurallar gereği Kasparov'un ELO ratingini 1 yıl kadar tutmuştur. Nisan 2006 ELO listesinden Kasparov çıkarılmıştır.

Bilgisayara karşı satranç Kasparov, dünya çapındaki ünü sayesinde, bilgisayar üreticilerinin de ilgi odağı olmuştu. Bazı şirketler, teknolojinin ne kadar geliştiğini göstermek için, onu yenebilecek bir bilgisayar geliştirmek istediler. IBM, Deep Blue (Derin Mavi) isimli bir bilgisayar yaparak, Kasparov ile bir maç ayarladı. Yenilen Deep Blue geliştirilerek, Deeper Blue (Daha Derin Mavi) adını aldı ve bu bilgisayar, Kasparov'u beraberliğe zorlamayı başardı.

Rotasyon Yazma

Burada piyonlarla oynandığı zaman bulunduğu dikey sütunun harfi ve gittiği yatay sütunun numarası yazılır. Burada a2 deki piyonu çift çıkarsak rotasyona a4 olarak yazılır.tek çıkarsak a3 olarak yazılır.E deki piyonu oynadığımızda rotasyona küçük harflaerle gene e5 olarak yazılır.H taki piyonu tek oynarsa h3 çift çıkarsa h4 yazılır ve saatine basar.Diger figürlerde yada aletlerde önce oynadığınız figürün baş harfi sonra gittiği yerin harfi ve numarası yazılır.
burada hamle sırası beyazda olsun.beyaz fille atı yesin sonrada siyah veziele kendi şahının önünü kapatsın bunu rotasyona yazarken;Beyaz Siyah1-Fxc5+ Ve7 Burada beyaz fille atı yerken aynı esnada filinin arkasındaki veziri ile şah çekiyor bu yüzden Fxc54+(x yeme,+ şah çekme anlamına gelir) şeklinde yazılır.artı işareti burada şah çekildiğini bize gösterir.devam edelim ikinci hamlede beyaz vezirle rakibin vezirini yesin.Bunu yazarken,Beyaz SiyahVxe7+ # Şeklinde yazılır.çünkü siyah mat olduğu için sonuna şah çekildiğine dair artı işareti ve mat olduğuna dair kare işareti yazılır..

Satranç saatini tanıyalım

Satranç saatleri dijital ve analog olmak üzere iki kısımdan oluşur bunlardan analog olanlar artık günümüzde pek kullanılmamaktadır.bir çok resmi turnuvada dijital satranç saati kullanılır..a)analog satranç saati b)dijital satranç saati Satranç saatlerinde ekranda bi sizin zamanınız birde rakibinizin zamanı vardır ve süreniz eşittir.zamanınızın hemen üst kısmında ışığı yanıp sönen düğmeye basarak rakibinizin zamanını geriye doğru çalıştırırsınız.saati çalışanın ışığı yanıp sönmeye devam eder bu rakip masadan uzaklaştığında anlaması için ve hakemlere kolaylık tanısın diye yapılan bi uygulamadır..saate öncelikli olarak siyah basar ve beyaz hamlesini yapar..sonra beyaz saate basarak rakibin zamanını geriye doğru sarar.genelde turnuvalarda süre 1,5 saattir yada 1 saat olarak uygulanır.zamanı belirleyen turnuvadaki hekem yönetimidir..ve turnuva tüzüğünde süre önceden belirtilir..Burada tahtadaki taşlar isterse hiç yutulmasın yada tahdada mat konumu oluşmasın kimin süresi önce biterse o oyuncu maçı kaybeder.önemli olan verilen süre içerisinde mat etmektir..ikisininde aynı anda süresi bitmez burada iki oyuncuda sürenin farkında değilse ve ikisininde süresi 0,00 gösteriyorsa burada süresi önce bitenin ekranında ekstradan bi tire (-) işareti çıkar. (-0,00) ve o kişi süresi önceden bittiği için maçı kaybetmiş sayılır.Düşünsenize saatsiz oynanan bir turnuvayı peki rakibiniz helme yapmıyor siz yada hakem bu konumda ne yapabilir.buna çözüm getirmek amacı ile süre uygulaması uygulanır..ve tüm dünyadaki resmi turnuvalarda aynı kurallar geçerlidir…

Genel kurallar:

1- son beş dakikanız kalana kadar rotasyon tutmak zorundasınız ve maçınız bitince kendi rotasyonunuzu rakibe ve hakeme imzalatıp rotasyonun bi örneğini hakeme verirsiniz.aynısını rakibinizde yapar.
2- Kural dışı hamle yaparsanız hamleniz geri alınır ve hakem tarafından uyarılırsınız.ikinci bir kez kural dışı hamle yaparsanız örneğin şahla 2 kare ilerlemek gibi bu sefer süre cezasına çarptırılırsınız.ve sürenizi hakem ilkinde 2 dakka olmak koşulu ile kısar.sonraki kural hatalarınızda süre cezanız katlanarak devameder.hakem gerekli görürse sizi turnuvadan diskalifiye edebilir.
3- dokunulan taş oynanır.bunun alternatifi yoktur.şayet rakibin taşını önce tuttuysanız o taşı yemek zorundasınız.eyer yiyecek taşınız yoksa uyarı alır sonra tekrar kural hatası yaparsanız süre cezasına çarptırılırsınız…dokunduğunuz taş hareket etmiyorsa uyarı alırsınız.
4- Hiçbir taş hiçbir taşın üzerinden atlamaz atlar hariç.rok istisna.
5- Piyonlar geri gelemez.son karede istediği taşa dönüşürler.istediğiniz kadar vezir yapabilirsiniz.
6- Şah çekildiği esnada şah hiçbir tarafa oynuyamıyorsa yada şah tehdidini ortadan kaldıramıyorsa mattır.
7- Şah çekilmediği zaman hamle sırası kendisinde olan oyuncunun tahtadaki piyonları hareket edemiyor vede şahıda oynamıyorsa başka taşıda yoksa pattır.
8- Bir konum tahtada 3 kez aynı şekilde tekrarlanmış ve tahtadaki bütün taşların konumu her 3 seferdede aynı ise oyuncu hakemden beraberlik ister ve berabere sayılır.örneğin 5, hamlede 24. hamlede ve 63. hamlede aynı konum bütün taşların dizilişi gene aynı hale geliyorsa herhangi bir oyuncu hakemden pat teklifi ister ve kabul edilir.bu olaya satrançta fotoğraf olayı denir.bunun için tahtayı iyi bilmek ve deneyimli bir oyuncu olmak gerekir.faydası şudur birinin tahtada şahı ve veziri diyerinin şahı ve kalesi var burada vezir olan için beraberlik istenmeyen bir durumdur.kalesi olan içinde gün doğmuştur.
9- Tahtada tek at ve iki şahvarsa yada birinin beyaz karede hareket eden 10 fili varsa yada sadece siyah karede hareket eden 6 fili varsa gene rakibin tek şahı varsa pat sayılır.
10- Her iki oyuncununda birer kalesi varsa hakem oyunu izler ve bir süre devam etmesini ister birkaç hamle sonra tahtada gene aynı konum varsa hakem gene devam etmesini isteyebilir ilerleyen zamanda gene tahtada değişen bi alet durumu yoksa hakem oyunu pat kabul eder.bu türdurumlardahakemin kararı etkilidir.
11- Açmaz taş oynamaz.örneğin atınıza dokundunuz ve oynamak zorundasınız ama kaldırdığınız anda rakip sizin şahı tehtit ediyorsa atla oynuyamazsınız hamle geri alınır ve uyarı cezası verilir.dokundunuz fakat fark edip bıraktınız gene kural dışı taşa dokunduğunuz için uyarı cezası alırsınız.
12- Rok yapmak istediniz ve şaha ve kaleye birlikte dokundunuz burada önce şaha dokunduysanız rok yapabilirsiniz fakat gittiğiniz kare yada şahın geçtiği kare tehtit altında olduğu için şahla oynamayı bırakır rok yapamazsınız.fakat kaleyede dokunduğunuz için bu sefer kale ile oynarsınız.lakin kalede oynuyamıyorsa kural dışı hamle sayılır ve uyarı cezası alırsınız..

Satranç Notasyonu

Satrançta genel olarak cebirsel notasyon kullanılmaktadır. Satranç tahtasında düşey sütunlarda birer harf (a, b, c, d, e, f, g, h) ve yatay sütunlara birer sayı (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ) konulur. Böylece her kare bir harf ve bir de sayı ile belirlenmiş olur. Örneğin, sol alt kare a1, sağ üst kare de h8 ile belirtilir.Ayrıca taşları ve hamleleri yazmak için şu kısaltmalar kullanılır:
· Taşlar
o Ş : Şah
o V : Vezir
o K : Kale
o A : At
o F : Fil
· Hamleler
o 0-0 : Küçük Rok
o 0-0-0 : Büyük Rok
o x : Taş Alma
o + : Şah
o ++ Çifte şah
o # : Mat
o = : Terfi
· Yorumlar
o ! : Kuvvetli Hamle
o !! : Çok kuvvetli Hamle
o ? : Zayıf Hamle
o ?? : Büyük Hata
o ?! : Şüpheli Hamle
o !? : İlginç Hamle
o □ : Zorunlu Hamle
Notasyon kağıdını tanıyalım:

Burada en üst yatay sütuna turnuvanın ismini yazarız.karşısına tarihi yazarız.onun altındaki yatay sütuna beyaz taşlarla oynuyan oyuncunun ismini karşısına sonuç ve oynadığı turnuvadaki masa numarasını yazarız..bir alttaki siyah kutucukla dolu yatay sütuna siyah taşlarla oynayan oyuncunun ismini yazarız.hamleleri de sırası ile ilk kutucuk kısmına beyazın hamlesini karşısına siyahın hamlesini yazarız..yaklaşık bir rotasyon kağıdına 80 hamlenizi 80 de karşı rakibinizin olmak üzere toplam 160 hamleyi yazabilirsiniz..

I)Rok


Rok hareket etmemiş kale ile şah arasında yapılan konum değişikliğidir.özel bir hareket yeteneğidir.burada rok yapmak için bazı kurallara uymak zorundayız..


ROK İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR:
a)kale yada şah hareket etmemiş olacak.

b)rok atılacak taraftaki kale ile şah arasında herhangi bir taş varsa rok yapılmaz..

c)şah çekildiği esnada rok yapılmaz..

d)şahın üzerinden geçtiği ve gideceği kare tehtit altında ise rok yapılmaz..

e)rok yapmak için ilk önce şah tutulmalıdır.eyer önce kale tutulursa rok yapılmaz..kale ile kale hamlesi yapılır.resmi turnuvalarda başınızda hakem olduğu için sadece kale ile oynamak zorunda kalırsınız..bu yüzden oynamadan önce çok dikkat etmeliyiz.Rok hareketinde şah kaleye doğru 2 kare ilerler kale şahın üzerinden atlayarak ilk kareye oturur.uzun ve kısa rok olmak üzere iki çeşit rok mevcuttur..

i)




ii)

burada a tablosunda tahtada her iki tarafta rok atabilir.hamle sırası kendinde olan beyaz b tablosuna baktığımızda kısa rok atmış..rotasyona o-o şeklinde yazılır..uzun rok yapılsaydı 0-0-0 şeklinde yazılır.
c)
c tablosunda siyah uzun rok yapmayı düşünüyor.uzun rok attığında şah c8 oturur.kale d8 oturur burada c8 ve d8 tehtit altında olmadığı için şah tehtit altında olmadığı için kale ve şah hareket etmediği için rok atılır..kale tehtit altında olursa rok yapılır..ve rotasyona o-o-o şeklinde yazılır..

H)Geçerken alma

Piyonlara özel bir durum olup;2. ve 7. yatay sütundaki piyonların iki kare çıkışı esnasında yaşanır.Bu kural normal arkadaşlar arasında ya da kahvelerde oynandığında uygulanmaz ya da bilinmez.Ama resmi turnuvalarda uygulanan bir kuraldır.Aşağıdaki üç tabloyu da inceleyelim:Tablo-a) tabloyu inceleyelim:

Hamle sırası siyahta olsun.Yukarıdaki tabloda d7’deki siyah piyon, çift çıkışını yapıp d5’e oynarsa;rakip olan beyaz piyon bu esnada çapraz yeme hareketi ile d6’ya oturur ve d5’e oturmuş olan piyonu yer.Tablo-b)
Burada hamle siyahta olsun ve çift çıkışını yapsın.Rotasyona yazarken e5 diye yazılır.sonra hamle sırası beyaza geçince beyazda geçerken alma kuralını uygulayarak isterse siyah piyonu yiyebilir.yerse rotasyon kağıdımıza dxe6 şeklinde yazabiliriz.ve beyaz d6 karesine oturur.unutmamak lazımki satrançta yeme zorunluluğu yoktur..siyah çift çıkışını yaptıktan sonra hamle sırası kendine geçen beyaz geçerken alma hakkını kullanmayıp başka taş ile oynarsa artık siyahın e5 teki piyonunu birdaha geçerken alma kuralı ile yiyemez..geçerken alma kuralı çift çıkışı yapan her piyon için uygulanır.

G)Piyon

Bütün piyonlar ilk hareketinde iki kare ilerleme özelliğine sahiptirler.İster bir kare, isterse iki kare ilerleyebilirler.Daima ileri hareket eder, yerken de çapraz yerler.Sola, sağa, geri hareket etmezler.Taşların üzerinden atlayamazlar.Piyonlar son kareye ulaştığı zaman istediği taşla kendini değiştirirler.Bir tahtada birden fazla vezir isterseniz 9 tane dahi olabilir.Yada 10 tane at yada 10 tane fil olabilir.Ne kadar çok piyon son kareye ulaşırsa o kadar da çok figür(kale,at,fil,vezir) ya da alet olur tahtada.Piyon son kareye ulaşınca yeni bir şah alamaz.Ya da piyon olarak kalamaz.Mutlaka;vezir, kale, fil yada at ile oyuncu değişikliği yaparlar.

E)At

Bulunduğu kare sayılmaksızın iki kare ileri sonra ya sola yada sağa oynar.



kendi taşları ve rakip taşları da dahil olmak üzere bütüntaşların üzerinden atlar.Gittiği son karedeki taşı yer.

D)Fil

Sadece çapraz ilerler.İstediği kadar çapraz olarak ileri yada geri hareket eder.Hiç bir taşın üzerinden atlayamaz.Gittiği son karedeki taşı yer.

C)Kale

Vezirden sonraki en önemli ve en aktif alet kaledir.



Sola, sağa, ileri, geri, düz bir şekilde istediği kadar hareket eder.Taşların üzerinden atlayamaz(Rok durumu hariç). Gittiği son karedeki taşı yer.

B)Vezir

Tahtanın en aktif taşıdır.Düz, sola, sağa, ileri, geri, çapraz; istediği kadar gider.Yani şahın özgür halidir deriz.


Vezir ve şah aynı hareketleri yaparlar ama şah sadece 1 kare ilerleyebilirken, vezir istediği kadar ilerler.Vezir hiçbir taşın üstünden atlayamaz.Önünde rakip taş varsa üzerinden atlayamaz ya onu yer ya da başka boş bir kareye oynar.Gittiği son karedeki taşı yer.

A)Şah



Satrançtaki en önemli taştır.Neden derseniz;şahsız bir satranç oyunu oynanamaz.Şah ile vezir genelde karıştırılır.Şunu unutmayalım ki, şahın boyu daima vezirden uzundur.Kısa olan vezirdir.Çıplak gözle görünen boy farkı mevcuttur.Şah her yöne sadece 1 kare gidebilir.

Şah rakibin korumasız olan bütün taşlarını yer.Şah şahı yiyemez.Şah, diğer şaha, ‘şah!’ çekemez.Rakibin tehdit ettiği bir kareye gidemez.Tahtada sadece iki şah kalırsa hamle sayılmaksızın pattır.Hiç bir taşın üstünden atlayamaz.(Rok olayı hariç). Gittiği son karedeki taşı yer.


Satrancın kuralları

Satranç tahtası ve taşların konumu:

1-satranç tahtası 8x8 lik 64 kareden oluşan bir kare düzeneginde oynanır.Bunlardan 32 tanesi siyah, 32 tanesi beyazdır.
Bu karelerden sol en alt köşe daima siyah renkte olacak şekilde tahta hazırlanır.
2-Sol taraftan başlayarak 8 adet dikey sütuna sırasıyla a-b-c-d-e-f-g-h harfleri yeleştirilir.(harflerin önemine gelince resmi turnuvalarda rotasyon tutmak zorunludur.Analiz yaparken ilerde hatalarınızı veya iyi hamlelerinizi değerlendirmek açısından da önemlilil arz etmektedir.
3-Tahtada 8 adet yatay sütun bulunmaktatır.Bunlara 1-2-3-4-5-6-7-8 numaralarını veririz.Yukarıdaki tahta standart bir satranç tahtasının konumunu sergilemektedir.
1. ve 2. sütuna daima beyaz taşlar dizilir.Dolayısıyla 7. ve 8. yatay sütuna siyah taşlar dizilir.
Taşlar da sırası ile 2.ve 7. yatay sütuna piyonlar dizilir.Piyonların arkasındaki taşlara satranççıların tabiri ile alet yada figür denir.Bu aletler de 1. ve 8. sütuna dizilir.

Yukarıdaki tahta standart bir satranç tahtasının konumunu sergilemektedir.
1. ve 2. sütuna daima beyaz taşlar dizilir.Dolayısıyla 7. ve 8. yatay sütuna siyah taşlar dizilir.
Taşlar da sırası ile 2.ve 7. yatay sütuna piyonlar dizilir.Piyonların arkasındaki taşlara satranççıların tabiri ile alet yada figür denir.Bu aletler de 1. ve 8. sütuna dizilir.

12 Ekim 2009 Pazartesi

ESOGU- Satranç Kulübü Tanıtım



HIMM SATRANÇ . . .


Daha bu oyunun her bir taşına merakla bakarken hatırlayalım kendimizi… Parlak siyah ve beyaz kareler, büyük bir dikkatle oyuna dalmış oyuncular belki en son anda dudaklardan sevinçle dökülen şah ve matlar..
Bir taraftan henüz bu esrarengiz oyunun kural ve içeriğini bilmemekten doğan bir can sıkıntısı , bir yandan bu taşlarla belki saatlerce usanmadan nasıl da oynandığına dair merak..
İzlerken oynayanları oynananın sırf kuru kurallar toplamı olduğu da geldi aklımıza, oynamasının bir deha gerektirdiği fikri de . Oysa ortada ne birkaç kuraldan ibaret bir yapı vardı, ne bu işe atılmak için gerekenin bir deha olduğu fikri doğruydu. Zaten bu işte deha dediklerimiz de dehalık sıfatını zaman ve tecrübe sayesinde oyun esnasında kazanmamışlar mıdır?
Bir de satranca daha aşina olduğumuz zamanlara çevirelim gözümüzü; ne güzeldir değil mi rakibin yapabileceklerini görmek, yaptıklarını savuşturmak , tuzaklara düşmeden atak yapmak ve iyi tasarlanmış planla mat etmek. Peki ulaşacağımız son nokta işte burası mıydı? Sağlam konsantrasyon, rakibin hatalarını beklemek ve galip gelmek. Oyuncunun bu fikri kafasından geçirdiği an turnuva flamalarını görmesi gerektiği andır. İşte o zaman sen son noktaya geldiğini düşünen oyuncu göreceksin ki arkanda bitmiş bir yol değil önünde yürümeye başlanmamış bir yol uzanmaktadır.
Sanırız yazının ifade edebileceklerinin bittiği yerde karşılıklı konuşarak anlatabileceğimiz daha bir çok nokta var. Paylaşımlarınız ve paylaşımlarımız için mutlaka yanımıza uğrayın, şimdiden kısacıkta olsa bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.





MİSYONUMUZ : Yaptığımız bütün faaliyetleri gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirmek ve üniversitemizde satranç kültürünün sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışmalar yapmak.

VİZYONUMUZ :
Kulüp faaliyetlerini amaç olarak değil satranç kültürünü üniversitemize kazandırma düşüncesini benimseyip bu yolda bir araç olarak gerçekleştirmek.

Kişisel hedeflerimiz ;
· Öğrenci arkadaşlarımızın satranç sporuna karşı varsa ön yargıları kırıp sempati kurmalarını sağlamak.
· Üniversitemizde çarpan etkisi oluşturarak satranç algısını yaymak ve genişletmek.
· Satranç sporunu öğrenmek bilgi almak isteyen arkadaşlara imkanlar sunmak, gerekli iletişimleri sağlayarak ortam hazırlamak.
· Satranç gönüllülerinin fikirlerini alıp uygulama konusunda değerlendirmek ve çalışmalar yapmak.
· Faaliyetlerimizle sürdürülebilir büyümeyi sağlamak.

Üniversitemize yönelik hedeflerimiz;
· Satranç sporunun üniversitemizde statik değil dinamik işleyişini sağlamak.
· Üniversitemizin diğer satranç kuruluşları ve destekçileriyle iletişimi sağlamak.
· Düzenli turnuvalarla satranç sporunu yaşatmak.
· Öğretim üyelerimiz ve satranç gönüllüleri arasında köprü kurmak.
· Diğer üniversitelerdeki satranç gönüllüleriyle iletişimi sağlamak, ortak organizasyonlar gerçekleştirmek.

Sosyal içerikli hedeflerimiz;
· Üniversite öğrencilerinin sosyal etkileşim yaşayabileceği alanlar oluşturmak.
· Öğrenci arkadaşlarımızın sorumluluk sahibi bireyler olmaya yönlendirmek.
· Öğrenci arkadaşlarımızın boş vakitlerini değerlendirebilecekleri bir ortam yaratmak.
· Benzer fikirdeki öğrenci arkadaşlarımızı bir araya getirip paylaşım yapabilecekleri ortam sağlamak.



Biz kimiz?
Biz satranç sporunu iyi tanıyan, bu spora gönül vermiş ve üniversitesinde bir satranç kültürü kazandırmak isteyen heyecanlı öğrencileriz.
Peki ya siz kimsiniz?
Siz eğer ;
· Satranç sözü geçtiğinde şöyle bir duraksayan sıkı bir satranç severseniz ve bu sporu iyi tanıyorum diyorsanız sıkı maçlar yapabileceğimiz, satranç kültürüyle ilgili fikirlerini alıp heyecanımızı paylaşabilmeğimiz arkadaşımızsın
· Eğer satranç sözü geçtiğinde kocaman bir soru işareti oluşuyor ama biryandan da dürtün soru sormaya itiyorsa seni,

Ø Satranç tam anlamıyla ne ki?
Ø Satranç öğrenmek istiyorum ama sıkılır mıyım ki?
Ø Satrançla ilgili çok şey duydum ama havada uçuşuyorlar!
Ø Etrafımda satranç bilenler var ama bana göre bir spor mu tam emin değilim!
Ø Satrancı biliyorum bayadır da oynuyorum şimdi ben son noktada mıyım? Artık dikkatli oynarsam bütün maçları kazanır mıyım?
Ø Satrançla ilgili öğrenecek neyim kaldı ki?
Gibi… kafandaki sorularla fikir alışverişi yapabileceğimiz arkadaşımızsınız.
· Siz satranç sözü geçtiğinde duraksamadan yoluna devam edenlerdenseniz kısa bir hikayeyi paylaşmak isteriz;
Ø Hepiniz duymuşsunuzdur 2008 pekim olimpiyatlarına damgasını vuran “9.69” inanılmaz 100 metre rekoruyla Usain Bolt, Jameicalı atlet. Edindiğimiz bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isteriz. Jameica’da her yıl liseler arası atletizm yarışmasına 20.000 genç atlet adayı katılıyor ve müsabakalar her yıl özenle organize edilip tekrarlanıyor. Sonucunda geleceğe dönük rekortmenler yetiştirilmek üzere seçilen sporcular uluslar arası müsabakalara katılana kadar sürekli kamplardan ve eğitimlerden geçiriliyor. Ve sonunda 20.000 'den bir Bolt çıkıyor ve dünyayı sallıyor.
Belki de sıra sizde keşfedilmeyi bekleyen arkadaşımızsınız.
· Eğer siz ya ben hiçbirinden değilim iddialıyım da diyorsanız kahvemizi ikram edip hoş sohbetinizi dinleyebileceğimiz arkadaşımızsınız.

Kısacası sizleri bekliyoruz. . .


TEŞEKKÜRLERİMİZ,

Bu heyecanla çıktığımız yolda hayallerimizi somutlaştırma yolunda tünelin karanlık olduğu zamanlarda bize fener tutup yolumuzu aydınlatan danışmanımız Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi TUĞBA SARAÇ hocamıza ve Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü ZERRİN POLAT’a … teşekkürü bir borç biliriz.
Eminiz ki biz bu teşekkür listesini uzatmaktan hiç yorulmayacağız sizde desteğinizi vermekten hiç yorulmayın tüm ilgilenenlere duyurulur.